Türkiye ve dünyada artan doğal afetlerin nedenlerini, risklerini ve önlem yollarını öğrenin. Sigorta ile maddi kayıplara karşı güvence sağlayın.
Dünyada ve Türkiye’de son yıllarda doğal afetlerin sıklığı ve şiddeti belirgin şekilde artıyor. İklim değişikliği, hızlı kentleşme, ormansızlaşma ve altyapı yetersizlikleri; deprem, sel, orman yangını, fırtına ve heyelan gibi afetlerin etkilerini daha yıkıcı hale getiriyor. Bu durum hem can kayıplarını hem de ekonomik zararları büyütüyor.
Afet risklerini azaltmak için afet bilinci oluşturulmalı, erken uyarı sistemleri güçlendirilmeli, şehir planlamasında doğa dostu ve güvenli çözümler tercih edilmeli. Bireysel önlemler kadar, zorunlu deprem sigortası (DASK) ve konut sigortası gibi finansal güvence sistemleri de olası zararların telafisinde kritik rol oynuyor.
Doğal afetlerle mücadelede toplumsal farkındalık, güçlü altyapı ve sigorta bilincinin bir arada olması, gelecekteki kayıpları en aza indirmenin anahtarıdır.
Aşağıda, yaşanan iklimsel riskleri ve doğal afetleri başlıklar halinde sizler için ele aldık.
“Son yıllarda doğal afetler, gerek dünyada gerekse ülkemizde hem daha sık yaşanır hale geldi hem de etkileri daha yıkıcı olmaya başladı.”
“Atmosferdeki sera gazı birikimi, sıcaklık artışları ve ekstrem hava olayları doğal afetlerin sıklığını tetikliyor.”
“Plansız yapılaşma, riskli bölgelerde yerleşim ve yetersiz altyapı afet zararlarını artırıyor.”
“Ormanların yok edilmesi, toprak erozyonunu ve sel riskini yükseltiyor.”
“Afetler, binlerce insanın hayatını kaybetmesine ve milyarlarca liralık maddi zarara yol açıyor.”
“Teknoloji destekli erken uyarı sistemleri, can kayıplarını önemli ölçüde azaltabilir.”
“Deprem sonrası maddi kayıpların telafisinde DASK en önemli güvencelerden biridir.”
“Doğal afetlerle mücadelede birey, toplum ve devletin ortak sorumluluğu esastır. Afet bilinci, güçlü altyapı ve sigorta bilinci bir arada olmalıdır.”